Felsefe Sohbet kelime kökeni olarak Yunancadan gelir. Bilgi sevgisi de denen felsefe bilimin ve dünya üzerinde bulunan birçok konunun temelini araştıran ve anlamaya çalışan bir bilimdir. Kelime kökeninin geldiği Yunanistan, tarihin ilk zamanlarından itibaren birçok filozof ve felsefi akıma temel hazırlayan bir coğrafyadır. Düşünce, merak ve arayış kelimeleri felsefeyi anımsatır. Günümüzde birçok akım, söz ve düşünce felsefe Sohbet eseridir.
Felsefe, düşünsel hareketlerin bütünü olarak bilinir. Hayatımızda geçmişten gelen kalıplaşmış birçok hareketimiz ve seçeneklerimiz felsefi akımlar sayesindedir. Dünyada her türden insan vardır ve hepimizin bakış açıları farklıdır. Bazılarımız dine inanır bazılarımıza saçma gelir. Kimisi faydacıdır, insanlardan elde edeceği şeyler ve çıkarları her şeyden önemlidir, kimisi duyguların varlığını reddeder ve yalnızca bilime odaklanır. Felsefe kitaplarını açıp baktığımızda görürüz ki bu düşünce kalıpları bir akımdır ve isimleri vardır. Karakterlerimiz ve düşünce biçimlerimizden kaynaklanan bu yol ayrımlarını felsefe temellendirmiştir. Yani bir bakıma yol haritasıdır felsefe.
Filozof, felsefe bilimi ile uğraşan düşünürlere denir. Düşünür kelimesinden yola çıkarak bu insanların çok düşündüğünü anlayabiliriz. Hayattaki her şey üzerine düşünürler. Kendi çıkardıkları anlamları dünyayla paylaşan bu insanlar, akımlar oluşturmuşlardır. Bu akımların yolunda gidenler de bu filozofların adını yaşatmıştır. Günümüzde filozof kelimesi meraklı, hayat üzerine sözler söyleyen, kendi halinde insanlara lakap olarak takılır.
İnsanlar olarak, içimizde bazı konulara karşı bastıramadığımız bir merak duygusu vardır. Merak etmek doğal bir davranıştır. İlk çocukluk döneminde olduğu gibi, gördüğümüz her şeyi sorarız. Bu ne, ne işe yarıyor, neden var, nasıl var gibi binlerce soru bilincimiz oluştuğundan itibaren aklımızdan geçer durur. Etrafımızdaki kaynaklardan genel geçer cevaplar aldığımızda bu merakımız geçer. Bazı insanlar da bu cevaplarla tatmin olmaz ya da cevaplar mantıklı gelmez. Bunun üzerine düşünmeye başlarlar. Düşündükçe merak edecek başka şeyler çıkar ortaya. Yokuş aşağı yuvarlanan bir kartopu gibi gitgide büyür bu sorular. Kafasında bazı şeyleri düşünerek cevaplandırabilen filozofların dışında bu sorulara cevap bulamayanları da vardır. Bizlerin de zaman zaman kafasında cevaplandıramadığı, algılayamadığı sorular vardır. Çoğunlukla varoluş ve din üzerine olan bu sorular insanları bir zamandan sonra çileden çıkarabilir veya psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Büyüklerimizin “ fazla düşünme, delirirsin” gibi konuşmaları geçmişte bu gibi durumları yaşayan insanlara ithafendir. Merak duygusunu geçirmek için cevap arayan filozoflar hepimizin adını duyduğu ünlü isimlerdir. Platon, Aristoteles, Sokrates, Diyojen, Nietzsche, Einstein ve birçoğu felsefe kitaplarına geçmiş kişilerdir.
Bir şeyi düşünmek, merak etmek insanoğlunu zinde tutar. Merak etmeyen biri hayattaki renklerini kaybetmiş gibidir. Bilmemenin ayıp olmadığı öğrenmemenin ayıp olduğu bir toplum olarak “öğrenmemek” derken merak etmemekten bahsedilir. Herkesten farklı olarak düşünmeye, kafa yormaya cesaret eden insanların felsefe biliminin öncüsü olduğunu gördük. Bizler, hayatın akışına kapılıp algısı onlara kıyasla kapalı olan kişileriz. Peki, hayatın yoğunluğunda koşturarak ve düşünmemeyi tercih ederek onlardan daha iyi bir hayat mı geçiriyoruz? Bütün bilimler birileri tarafında oluşurken bizlerin hazır bilgiyi kabul edip önüne bakması tembellik mi yoksa çağımızın getirdiği bir rahatlık mıdır? Filozoflar ve bilim adamları da hazır bilgiyle yetinip merak etmeseydi ne olurdu?
Yazar: admin
Görüntüleme: 275 defa
Kategori: Canlı Sohbet, Chat Odaları, Chat Siteleri, Kaliteli Sohbet, Seviyeli Sohbet, Sohbet Odaları, Sohbet Siteleri
Yayınlanma Tarihi: 30 Kasım 2021
Masaüstü sohbet programımız olan sohbet mirci sizde hemen bilgisayarınıza indirebilir, daha hızlı sohbet edebilisiniz. Virüs taramasından geçirilmiştir.